ne kadar yalnızım yıldızlar varken

bir ağaç derin bir sessizlikle bekliyor 

ben düşük bütçeli bir filmin içindeyim

kırmızı bir ışık yanıyor uzakta

ne kadar yalnızım işte şimdi ve şu an 

gözlerim bir çırpınışta

seni arıyor amansız karanlıklarda

yoksun, biliyorum 

hala olmanı beklemek ve istemek...

kendime acıyorum 

hep orada olursun sanmalarım şimdi ceplerime sığmıyor 

sana kalmasın diye tüm yanlışları yaptım

sana kalmasın diye işte şimdi bu aşkın kalan tüm ihtimallerini

hiç sönmeyecek bir ateşte yakıyorum

gözlerimi parlatan 

ve bedenimi ısıtan bu ateş...

kapına gelsem, 

desem ki bulamadım başka çare 

öyle ilhan'in dediği gibi 

'sana mecbur'luktan da değil

bile isteye, geçemediğimden

başka şansım yok diye değil

başka şansı, aynı kapıdan istediğimden

sever misin beni?

yanına usulca sokulsam

bir bahar esintisi gelse odana

kollarının arasında bir kuş olsam

yine aynı eşikte, aynı aşık 

şimdi aradan yüzyıllar da geçse

alır mısın beni içeri?