İçten içe hiçe dönüş biletleri tükendi.

Yalın ayak geçmişin izlerinden geçe geçe yürüyorum durduğum yerde.

Gece gece ikiyi bilmem kaç geçe göğün laciverdi zifiri böldü.

Zift gibi döküldüğüm yollar kırmızı halı gibi serilmiş önüme, yapıştım şehrine.

İçten içe hiçliğe dışlanırken bu kadar iç içe olmamız ironi değil, saf bahane.