Yorgunum Hidayet abim yorgunum,

Pencere pervazında solan sardunyalar görmekten,

Hiç üstümden çıkaramadığım ateşten gömleklerden,

Zehir zindan benliğimden yılgınım.

Anlamazlar Hidayet abim, bu su hep akar.

Yalana veyahut gerçeğe

Gözünü karanlıkta kapatmak vardır ya,

Beyaza çalan derinlik.

Hep kovalar yakalayamazsın.

Bu su hep akar abim,

Akmaz gibi görünür bizi yıkar.

Darılma bana gönlü güzel abim,

Sevgi var.

Gönülden zengin ne var ki, başkası parlasın.

Bu paralar hep halı paspası.