Selamlar, öncelikle bir açıklama ile başlamak istiyorum çünkü bu kısa hikaye ödev olarak yaptığım 3D objelerin arasında olması gereken kurgusal bir yapıdadır ve 50 kelime sınırı vardır. (Ben biraz aşmış olabilirim.) Sırf ödev için yazdım ama hoşuma gittiği için ve hatıra kalması adına sizinle de paylaşmak istedim. İyi okumalar dilerim, umarım okuduğunuza pişman olmazsınız.
Çalar saatin çalmasıyla yeni uyanan Hippocampus, hala gördüğü rüyanın etkisi altındaydı. Elini yüzünü yıkamaya gittiğinde rüyayı tekrar hatırlamaya çalıştı ama tek hatırlayabildiği, kendisinin Posedion olduğu ve kutsal aynadan dalgaları kontrol ettiğiydi. Banyodan çıktı salona geçti ama bir gariplik hissetti ve camdan dışarı baktığında dev dalgaların onunla beraber hareket ettiğini gördü. O an taş kesildi, ne yapması gerektiği hakkında hiçbir fikri yoktu, sanki sadece dalgalarla bakışıyordu. Dışarıdan tanıdık bir ses gelmeye başladı, dikkatini ona verdiğinde sesin alarm sesi olduğunu anladı ve Uğur uyanıp alarmı kapattı ve horozların bile uyuduğu bir saatte işe gitmesine söverek hazırlanmaya başladı.