bazen odamdan çıkıp, mutfağa geçip, bıçağı çıkarıp bileğimi kesmek istiyorum. bu bir intihar yazısı falan değil. sadece his.

kendi içimde dönebileceğim kimsem yok. nereye kaçmam gerekiyor, ne yapmam gerek bilmiyorum. bu üzüntüyle çok yaşayacağımı da düşünmüyorum. rimelim akıyor; gündüz iyi düşünmek, iyi görünmek için elimden geleni yaptıktan sonra akşamüstü beni yakalayan hüznün kölesi olmak beni yoruyor.

ben hiç kimseyim. hiçlikten oluşan, sığınacak kimsesi kalmayan...

yalnızlığın doruklarında bilmem kaçıncı yaşımı bekliyorum...