Isıtılmış bir bıçak zaman.

Yorgun ceketimde bir sayaç.

Saçlarım geçen kıştan daha taze

Omuzlarından geçen trenlere uyarı,

Bu raylar daha fazla dayanmaz.

Yetişemediği o hoyrat su,

Hayat.

Aynı yolları gidip, gelişim.

Nasıl da yabancı gibiyim her şeye.

Ömrümü tükettiğim…

Aynı koltuk,

Aynı ev,

Aynı odalar…

Bu fotoğraftan başka anımız olmayacak mı?

Bu robotik vücudumda,

Göğsümde titreyen o hüzün,

Bir ayrıcalıktır benim için.

Saatlerim akıyor,

Ve ellerim.

Ellerim benim,

Yorgun, lekeli,

Yılların eskittiği…

Nerede patika yollarım, 

Bir ıslıkla bitirdiğim.