dediler ki: başında altın tacı yoksa bir kralın

delinin tekidir, dokunmayınız ona

ve varsa başında o pahalı ağırlık

bu kez onu devirmeyen halktır deli olan

taşlandı bunu söyleyenler, ne garip

saraylı kralın karnı boş halkı tarafından


ne askerler gördüm o uzak ülkede

kraliçenin elbisesinden ucuzdu yaşamları

mecburen kıymet bindirdiler ölümlerine

bakakaldı küllerinin ardından aşıkları


öpülesi gerdanlarda bir elmas kolye

edemedi bin üç yüz seksen dokuz köylü

tehlikeyle kustu susturulmuş öfke

hepsinden önemliydi zavallı aleksey’in canı

zira daha soyluydu süt emdiği meme


özgürlüğe varmayacak sarayların yelkovanı

akrep gibi kıskaçlarımızla yakalamaktır mesele

bulutlar dağılmadı hodınka’dan bugüne