Havadislerim var uzak diyarlardan

Sürünerek geldim size

Hörgücümdeki acılâr ile

Bir sorayım önce halinizden hatrınızdan


Aşkların en kızıl hali

Bir bukle çiçek misali

Bir delikanlıda hayat buldu

Ve bir genç kızda öldü hayali


Ruhlarında çiçekler besleyen

Gencecik simalar gördüm

O çiçekler ki gözyaşlarıyla beslenen

Ölü gözyaşları ve solgun çiçekler...


Gün geçtikçe ağırlaştı hörgücüm

Yürüdüğüm yolların acılarıyla doldum

Ve kayboldum ruhunda ıssızlığın

Gördüm kalabalık olduğunu yalnızlığın


Babalar da gördüm

Çocuklarını incitmeyen

O çocuklarla büyüdüm

Ve babaların da öldüğünü gördüm


Peki hep ölümler miydi gördüğüm

Halbuki acı hayatın kendisiydi

Lâkin hayatın ölümüydü gördüğüm

Acı ise hala yerli yerindeydi


Nihayetinde hörgücüm

Günahlarıyla doldu ademin

En sonunda çarmıha gerildim

Öldüm ve soldu kızıl çiçeklerim.


Ben, hörgücünde acılar taşıyan deve...