Değerli olduğunuzu biliyor musunuz? Yoksa değersizlik hissi sinsi sinsi sizi de dört yandan sarıyor mu? Bu soruya hayır diyorsanız ya gerçekten kendinizi harika yetiştirmiş güçlü bir bireysiniz ya da o ender rastlanan harika ailelerden ve geçirilen muazzam çocukluktan zaferle çıkmış son derece sağlıklı bireylersiniz, üçüncü seçenek ise benim en çok önemsediğim ve en çok ilgilendiğim o muazzam ve ne kadar ender olduklarını bilemeyen masum, yumuşak yürekli, yüzleşmekten korkan ve hala nefes nefese kendilerinden kaçan melekler. Fakat siz hangi guruba giriyorsunuz? Cesaretle ve dürüstçe kendiniz için cevap verebilir misiniz ? Ya da en başa dönersek ve cevabınız evet ise değersiz hissediyorsanız; hislerimiz her zaman gerçeği mi yansıtır? Yoksa bunlar bize yıllarca yürüdüğümüz yaşam yolunda sağlıksız iletilmiş mesajlar mı?

Şöyle anlatmayı deneyeyim, bizi üzen olaylar değil, bizim onları anlama şekillerimizdir. Yani bizi üzen; verdiğimiz değer, yüklediğimiz anlam ve algılama şeklimizdir. Mesela doğduğunuz ve büyüdüğünüz yerde, cenazelerde ağıt ve ağlamalar yerine düğün organize edilse ve üç gün üç gece müzikler, halaylar, danslar olsaydı, düğünlerde ise derin bir yas ağlamalar ve çığlıklar olsaydı nasıl tepki verirdiniz? Yani muhtemelen öğrendiğiniz şekilde doğru kabul ederek aynı tepkiyi verirdiniz. Daha basit bir örnekle eğer Hindistan'da ineğe tapan bir ailenin çocuğu olsaydınız siz de ineğe tapardınız fakat Türkiye'de bulunduğunuz için kavurmasını yiyorsunuz Peki şimdi hangisi doğru? Tapmak mı, yemek mi? Bana kalırsa ikisi de saçmalık. Aynı örneği duygularımıza ve bilincimize uyarladığımız zamanlarda kendiniz için hayatınıza yeni bir pencere açma şansı elde edebilirsiniz. Değer, sizin inandığınız küçüklüğü ve büyüklüğü tartışılmaksızın inanarak ve çabalayarak ortaya koyduğunuz her şeydir. Değer bireyseldir ve hepimiz için anlamı aslında oldukça farklıdır. Yaşamak için varsın, kendini keşfetmek ve dünyaya kendi varlığınla merhaba diyebilmek için. Ve içinde diğer insanları bularak, onlara saygı duyarak, onları kabul ederek ya da etmeyerek... Fakat onun da bireysel merhabasını ve kişisel deneyimlerini görerek. Ancak o zaman onun da içinde bir yerlerde var olarak kendilik halini gerçekleştirmesine saygı duyarak kendi varlığına da saygı duyabilirsin. Yaşam, anlaşılması her zaman çok kolay olmayan, yanlış algılanmış ve doğrusunu bulmayı amaçlayan devasa bir ekip işidir. Ayrı ayrı fakat hep birlikte.

Sizi bir yolculuğa çıkarmayı amaçlıyorum. Bu yazdıklarımın anlaşılabilmesi, yol ve varış yeri içinde hepinizi bulduğum, anladığım, sarıp sarmaladığım sağlıklı bir dünya.