Hüsrana uğramış yüreğimin mürekkebini akıtacağım bu gece. Ardımı döndüğüm her insanın ardımda değil yüreğimde var olduğunu haykıracağım kendime, sırtımı ezberlettiğim dostlarıma elimle vereceğim bu gece hançeri. Bilirim ki bir acıyı daha büyük bir acı kapatır. Yarayı daha derin bir yara hafifletir.


Hatıra değil mi bu aklımı öylesine meşgul eden? Sevilmek değil midir ki insanı kendinden eden? Sevilmeyişler değil midir insanı kaybettiren, öylesine yabancılaştıran en yakınına dahi?


Şimdi hangi yokluğu düğümlesem boğazıma da geçse gözlerimi dolduran fotoğrafların? Kimi mutlu etsem bu sefer hıçkırıklara boğulurken yüreğim? Hangi beni feda etsem adama da sevse kalbine güz vurmuş kadını? Hangi yalanların ardına saklasam kalbimin gün yüzü görmemiş suretini, kime anlatsam kanser eden bu acıyı da şifa olsa bana?


Yarayı açan derman olurdu sanırdım, sevince sevilirim gibiydi bu saf hallerim...


Gülümsemeler kadar sahteydi oysa sevmeler. Koşarak gelenlerin koşarak gittiğini gördü bu gözlerim. Sevilmeyişler doldurdum bu koca heybeme. Vedalar aldı sevinçlerin yerini....


Hüsrana uğramış yüreğimin mürekkebini akıtacağım bu gece. Adama bahar gelecek kadına güz vururken...