Hüzün yağmurları yağdı

Gökyüzü gökkuşağına sarıldı

Kuşlar renklerin ovasına sığındı

Bense bir balkon çıkmazına kondum

Hüzün yüklü bulutlarla

Kirpik kirpik çiçek açtım

Tırnak uçlarımda yitirilmiş ellerinle

Kuşları sevdim

Bembeyaz kanatlarına erişmek istedim

Sonra siyah, simsiyah kuşlar çatılara kondular

Bense ruhumla göğü kucakladım

Kalbimde huzuru aradım çocuk

Fakat kalbimde binlerce ninni

Binlerce ninni tınısıyla uyuttum seni

Ölümün kucağında

Salladım topraktan beşiğini

Ellerime toprak toprak doldun

Kirpiklerimde sonsuz zamanın parmaklıkları

Tanrıdan biçilmiş bir hayat

Gözyaşı döktüm acıyı sevdim

Bütün bütün acıyla kuşatıldım

Sen benim acım

Sen benim sabrımsın çocuk sabrım

Bu yağmurlar sensin işte çocuk

Nasıl, nasıl yağıyorsun yalnızlığıma

Atan şu kalbimde yaralısın yaralıyım

Sancıyorsun tekliyorsun

Dünyaya sığmıyorsun

Geçmiş zamana inanmıyorum

Hayır hayır inanmak yaşamak bu değil!

Bu değil

Ölümün sessizliğinden korkunç, yaşamak

Yine de avuçlarına sığıyorum

Yaşama tutunuyorum çocuk tutunuyorum

Bak bu ormanlar bu çiçekler

Bu umutlar hep sensin sen

Ruhun doğada çiçek çiçek açıyor

Bütün bütün bir zaman duası

İnandığım mucize inandığım İslam

Adında saklı hayatın manası

Bu gökyüzü kainatın yedi kat evi

Cennetin dünyaya manzarası

Bütün kirlerini görüyorsun değil mi dünyanın

Bunca zulmünü bunca hüznünü

Dünya kötülükler çarmıhı

Yaşamın ta kendisi

Bir müzik kutusu dünya arabeske çalan

Sözleri olmayan bir şarkı vicdan