Huzursuzluk illeti

İçimin derinlerinden hallaç pamuğu gibi sallayıp duruyor beni

En son ne zaman duyumsadım o saf huzur ve derin dinginlik hissini, tam hatırlamıyorum

Ama sanıyorum ki yıllar yıllar önceydi

O saf huzur hissi en son çocukluk dönemimde ziyaret etti beni

Daha doğrusu o zamanlar beni ziyaret eden bir misafirden ziyade temelli kalmaya niyetli bir ev arkadaşı gibiydi

Ne bileyim, hep olmasa da çoğunlukla benimleydi

Pek parlak dönemlerden geçmediğimde dahi çoğunlukla benimleydi, benim içimdeydi

İçimdeki demirbaş hislerden biriydi

Ama tam olarak ne zaman olduğunu hatırlayamadığım bir gün

Çekip gitti...

İçimden çıkıp ve de çekip gitti, beni terk etti...

İçimdeki demirbaş hisler listesinden ismini sildirdi...

Ve o günden itibaren yalnızca ara ara uğrayan, uğradığında ise çok kalmayan bir misafir hâline geldi

Onun içimde kapladığı alana ise huzursuzluk illeti çöreklendi

İçimdeki demirbaş hisler listesine yeni bir isim eklendi

Başlarda pek de umutsuz değildim, o saf huzur hissinin beni temelli terk ettiğini kabule geçmeye çokça direndim

Geçici zannettim

“Geçecek’’ sanrısı içerisine girdim

Ama geçmedi yıllarca

Geçmiyor hâlâ da…



Arada duyumsuyor gibi oluyorum;

Huzur ya da ona oldukça benzer hisleri

Her seferinde umutlanmama hususunda ısrarla tembihlesem de kendimi;

Umutlanıyorum

O saf huzur hissinin yaşamak için yine benim içimin odalarını, kıyılarını köşelerini seçtiğine inanıyorum bir an için

Ve çok geçmeden

Gidiveriyor…

Anlıyorum ki temelli kalmak üzere gelmemiş yine

Yine salt bir misafir olarak uğramış içime

Hatta misafirden de ziyade

Yalnızca birisi ya da birilerine bakıp çıkmak üzere kapıyı açıp kafasını şöyle bir uzatıvermiş gibi içime

Her neyse ve her nedense de

Hep gidiveriyor işte…

Ben ise onun yerine baş başa kalıyorum yine

Huzursuzluk illeti ile…



Merak ediyorum, ara ara düşünmekten kendimi alamıyorum

Bir daha ne zaman duyumsayabileceğim, içimde temelli kalmaya ikna edebileceğim o saf huzur hissini

Hayatımın kalan kısmında hiç hissedemeyecek miyim yoksa

Çocukluğumdan arta kalan birtakım kesitlerin içerisine sirayet etmiş bir his olarak mı duracak hatırımda yalnızca

Bilmiyorum…



Bu huzursuzluk illeti

Bu hayat düzlemi içerisinde artık bir yetişkin olarak bulunuyor olmanın insana kendiliğinden eklemlediği bir külfet

Simülasyondan, bilgisayar oyunundan hallice olan bu dünya içerisinde artık bir yetişkin olarak yaşıyor olmanın kendiliğinden açtığı yeni ve acı bir gerçeklik seviyesi mi

Bilmiyorum…



O saf huzur hissi

Yalnızca ve tamamen çocukluk dönemine mi aitti, ona mı özeldi

Çocukluk döneminin insana kendiliğinden eklemlediği bir nimet

Yer yer oyun parkından hallice olan bu dünya içerisinde bir çocuk olarak yaşıyor olmanın hediyesi miydi

Bilmiyorum…



İşin acı tarafı;

İçime çoktan belli bir düzeyde kök saldığını hissettiğim, temelli yerleşmeye niyetli bu huzursuzluk illeti

Gittikçe alıştırıyor bana kendini…

Ne yapıp ne edip

İçimdeki demirbaş hisler listesine yazdırdı çoktan ismini…