Saatsiz,

şartsız koşulsuz

süzülerek

Gövdesiz,

kendine tutunmuş

Bembeyaz bir yığın gibi

Yalnızlık benim.


Kuru dalların içinde

Onlarsız.

Minarelerin uzunluğu kadar

Öyle soğuk, öyle kara ki her şey.

Parmaklarım ufalanmış

Önüm kayboluyor

Göz göre göre

Öümde kayboluyorum.

Soluğum mu kesilmiş

üzerimde bir titreyiş

Bacaklarım mı tutmuyor, neden

neden.

Ölüyorum

Herkes için

Hiç kimse gibi