İçimde öldürmeye çalıştığım binlercesinden, binlerce şeyden sadece biriydin sen. Defalarca öldürmeye cüret edip korktuğum, sonrasında da yaşa diye sulamaya devam ettiğim bir çiçektin sen. Nereden bilebilirim ki seni içimde öldürmenin aslında seni gerçekte öldürmek olduğunu. Affet! Korkmam da seni yaşatmak için, tekrar sulamam da aslında senin için. Çünkü, çünkü biliyorsun seni kimsesiz bırakmak, seni arkada bırakmak; seni yok olmak ile baş başa bırakmanın, seni solmak ile cezalandırmanın, seni o korkunç yok oluşla yüzleştirmenin ta kendisidir aslında. Yorgun ve susuz bir çiçeği ardında bırakmak, onu sulamamak canilik değildir de nedir?
Bana "Sen bunu yapamazsın, cani değilsin çünkü iyisin ve güzelsin!" demeyi bırakacağın zamanları bekliyorum. Belki o zaman cüret edip... Belki o zaman... Belki o zaman... Neyse öyle işte.