"Uzun zamandan beri cesurdu, çünkü korkulacak her şeyden bir kez korkmuş, geriye bir şey bırakmamıştı."
Tiamat, Anar'ın Amat'ını çağrıştıran üslubun yer yer hafiflediği, fantastik ve korku yönünün ağır bastığı bir anlatı. İçerisindeki denizcilik terimlerinin ağırlığı okurken ana hikayeden uzaklaştırsa da bir sözlükle her şey yerli yerine oturuyor
Roman, Tiamat tahtelbahirindeki (denizaltı) Mülazım ve taifesinin deniz canavarıyla yaşadığı olağanüstü, korku dolu olaylardan ve kitabın sonuna kadar gizemini yitirmeden aktarılan soluksuz anlatılardan oluşuyor.
Bana bir korku filmini izliyormuş hissini veren Tiamat'ın mümkün olduğunca kısa sürede sinemaya aktarılması taraftarıyım.