Karşılaştık evet

Ömrün sıkılgan saatlerinde

Neden neden dediğimiz bir çok geceyi

Beslemek için yaşadığımız

İçini oyup durduğumuz ne çok kelime var

Ne çok anıya tekrar tekrar

Dönüp bakıyor ve adını koymadan

Hayata yönetmenlik taslıyor

Başrolü oynamak kolay mıymış

Öğreniyoruz

Yaş almaktan yaşlanmaya

Evet o limanlarda

Giderek figüranlığa da razı bir ömre yol alarak

Gelip yudumlanmayı bekleyen bir kahve gibi

Acıyoruz

Karşılaştık evet küfemizde pişmanlık

Her türlüsünden

Ağzımızdan çıkmaması gereken cümlelerse boynumuzda

Gözlerimiz evet o kurnaz boncuk tarlası

Güzel gördüğüne az esir etmedi

Aşktan bahsediyorum gözlerde başlayan

Sonra kalbin yangın odalarında bir süre

Yanaduran

Bir hatıradan mı ibarettir yüzler

Onca sohbetin kaydını ararken dimağ

Sokağa çıktığımda

Ne çok anı var kuyruğuna bastığım

Bil ve aldanma

Yorgunluğumdur elimdeki baston

Ağaran saçımı bulutlardan ısmarladım

Yaşlanmadan yaşlanmak

İçimdeki adamın bükük belinden sebep

Yükledim ona hatıralarımı

Ne yapsın ağır

Önce içerdekinin bükülür beli

Önce damarların ağarır

Kanında bir feveran uyandırır anıları

Karşılaştık evet

İki kahve söyledim biri dibekti

Sen sustun ben unutmuştum