Mutsuzluğun ortası çöl,

Üstelik serap görmek imkânsız

Tahta kapının çarpma sesi

Ardında uzaklaşan adımların

Bulutlu günlerde özlediğim güneşi,

Gözlerinde bulurum sandım

Kendimi bir affedebilsem,

Daha çok kaçacağım senden

Sonra, bul beni, beni durdur diye yalvaracağım

Kalbim ol, beni bağışla

İkinci şanslar da senin olsun

Ve daha nice pişmanlıklarım

Kokusunu duydum hayal kırıklığımın

Kalın ciltli kitaplar gibi düştük aniden

Tozlu raflarımızdan

Geri dönmek üzere yola çıktı gururum

Bir gurur ancak bu kadar ayaklar altına alır kendini

Emreden aşksa

Ve yalnızlık tahta kapının önünde

Gelmeni bekliyor delice