bir gölge devrilir öğleden sonra

evlerin birbirine sarıldığı sokaklar zamanı 

unutulmuş bir iki bakkal poşeti günün telaşından

eylülün rüzgarında dolanır durur

 

umut artık bir kelime sadece bazı saatler

-eski mektuplar da şimdi postane arşivlerindedir hala-

ne çok büyütmüşüz böyle kelimeleri oysa

ileri doğru yürür görünür sana bana

hangi görüntü ileri hangisi geri?

 

bazı sokakların hafızası var orası kesin

adımını duyar duymaz yüreğinden yakalar

olmaz, bir türlü ritmik düzende gitmez adımlar

epey sonra, insan uzak kaldığı yerleri 

küçük gelen yerlermişçesine adımlar

 

bir cümleye son kelimeleri yazmak da çok eski

sokakların hafızasına benzer

nemli postane arşivlerine ya da

renkli sabahları unutulmuş sahil kasabası yalnızlığı

 

sınırı bulmayı istemek

ilerinin ve gerinin bahçesinde

sahi, neye benzer?