Evlenmeyin, diyen hemcinslerimden yola çıkarak yaptığım bir çıkarım:


Bir tespitim var aslında bu konuyla ilgili bu yüzden artık bu söylemleri zerre umursamıyorum.

Tespitim şöyle: Evlenip evlenmemeye karar verirken eşiyle iletişim kurmak ve beklentilerinizi paylaşmak yerine bunu dile getirmeyip "Her şeyi yaparım, dert etme!" diyen hemcinsim ve "Şunu da yapalım, buna da kaçalım, bu da sana girsin ama ben de destek olurum girmesine." diyen ilişki yaşadığı kadından da sağlam bir öpücük alan ve yine hemcinsimin ilişkide zaman ayırma kavramını yanlış anlayıp en lüks restoranlara götürüp, saçma sapan kafelerde telefonlara bakarak sohbet edip, ilişkiye dair hiçbir hususu konuşmadan ve tekdüze birkaç olay ile sınırlı kalıp monotonlaşan yapıya bürünmesi, kadındaki "erkeğim" hissiyatını yitirip duygusal bir top olarak kendini kullandırtması ve evlilik gerçeğiyle karşılaştığı zaman "Ulan ben nereye düştüm, bu kim?" dediği bir karakter yaratması - burada karakter yaratmak diyorum fakat bazı kadınlar için geçerli olan bir durum: evrilme.- ve açığa vuramayıp içinde duygu patlaması yaşaması.

Çözüm basit: Bilinçli ve dürüst, gerçeklikten öteye gitmeyen, sizin gibi cana yakın tipleri de gerçeklere bulayan ve gözünüzü açan o kadını bulun. A'dan z'ye şov yapmadan kendinizi, durumunuzu anlatın. İletişim her şeydir. Uzun vadeli hedeflerinizi hem bireysel hem de takım gibi düşünerek planlayın. Bakın ne dosta ne aileye ne de yoldaşa ihtiyacınız olacak. Sadece bir eş bunların hepsini karşılayacaktır.