İnanmaktan başka çaren yok senin
güneşe
buluta
yağmura
Yaşamak istiyorsan inanacaksın yarına
İnançların Tanrı gibi ayakta tutacak seni
Yarınlar yok diyecekler, dün vardı diyeceksin
Bugün boş diyecekler, şimdi güzel diyeceksin
Umutsuzluğa itecekler
Sen yitireceksin umutlarını
Ama inacaksın umutsuzluk varsa umutta vardır
Taş gibi, kaya gibi dirileceksin
Çiçek gibi açacaksın budandığın yerlerden
Yağmur gibi yağacaksın üzerlerine
Her şey istediğin gibi olmayacak
Bazı evler, kapı duvar
Bazı yollar, yokuş
Bazı sevmeler, sonuçsuz
Ama inacaksın olmayanın hayrına
Varlığa, yokluğa
Hiçliğe, hepliğe
İnançların delirtecek, doğuracak, yaşatacak seni
Uçan son kuşa, yüzen son balığa
Gülen son bebeğe, konuşan son gözlere
Geçmiş yıllara, gelecek yıllara
Öyle bir inacaksın ki evren inançlarınla işleyecek
Dünya senin inanmaların hatrına bir tur daha dönecek
Sen Dünya bir tur daha dönsün diye göğsünde kopan kıyameti unutacaksın
Yaşamak kusursuz demiyorum sana
Kusurlara, ihtilallere rağmen yaşayacaksın
İhtimallere inanacaksın
İnanmaktan başka çaren yok senin
İnanmak, ihtiyacın...