KİŞİLER

Oğuz - Yaşıyor.

Oğuz'un ölü hali - Yaşanacak olan.

Anneannem - O artık bir ölü.

Dedem - O artık bir ölü.

Hamlet - Eski kralın oğlu.

Yaşama sevinci - Hepimizin istediği.

Ölüm - Hepimizin yaklaştığı.

Kader - Hepimizin bağlı olduğu.

Amaç - Hepimizin boşluğu.

Baba spermi - Hepimizin geldiği.

Anne karnı - Hepimizin doğduğu.


PERDE I


SAHNE I

(Hamlet ve Oğuz sahneye girer.)


Hamlet: Kim var orada?

Oğuz: Önce sen konuş, kimsin söyle.

Hamlet: Benim ben. "Olmak ya da olmamak işte bütün mesele bu." cümlesiyle tanınan. Monologlarıyla yürüyen. Ölümle savaşan. Babasının ölümünü aklından atamayan.

Oğuz: Tamam, tanıdım seni. Ne işin var burada? Ne arıyorsun benim kitaplığımda?

Hamlet: Bu soruyu sana sormak lazım Oğuz. O kadar Shakespeare kitabı okudun sonuçta. Mantıken Shakespeare'in tarihi oyunlarında iktidarlar arasındaki iç savaş ile benim ruhum ve bedenim arasındaki iç savaşın ne kadar benzer olduğunu fark etmiş olman gerekirdi.

Oğuz: Haklısın Hamlet. Sen de ölümle savaşıyorsun benim gibi. Ölümle savaşıyor olma ihtimalini seviyorsun. Ölüm senin için bir kaçış değil, tam tersine zamanı gelince yaşanması gereken bir deneyim. Laertes adlı karakterin isyan edip seni alt etmeyi istemesi gibi senin de yazarının tarihi oyunlarında anlattığı şey; iktidarların iç mekanizmalarındaki isyanların, insanların içlerindeki isyanlara ve beyin adı verilen kontrol mekanizması tarafından bastırılmasına benziyor olmasıydı. Ama bu da nedir?


(Oğuz'un ölü hali girer.)


Oğuz'un ölü hali: Sen bana dönüşeceksin Oğuz. Bundan hiçbir kaçarın yok. Öleceksin. İntikamımı alacağım senden bütün o güzel günlerin. Donuk ve gözlerin kapalı bir şekilde yatıracağım seni bir mezara, oradan geliyorum zaten. Benden kaçamazsın Oğuz, ben zaten senim ve geleceğindeki şimdiki zamanım.

Oğuz: Aman Allahʼım! Bu da neyin nesi Hamlet?

Hamlet: Ona iyi bak, o senin geleceğin. Hepimizin kaçamayacak olanı. Benim de babam bana böyle görünmüştü. Sonrasında ölümden intikam almam gerektiğini anlamıştım. Ölüm hakkında ne düşünürsün Oğuz?

Oğuz: Ölüm, öldürmek istediğimdir Hamlet.

Hamlet: Peki, ölümü öldürseydin ortada yine bir ölüm olmaz mıydı Oğuz?



SAHNE II

(Hayat adlı bir savaş alanında yaşama sevinci ve ölüm kıyasıya çarpışıyordur.)


Yaşama sevinci: Hayat ne güzel! Hiçbir derdim yok. Karnım o kadar tok ki göbeğim ve enerjimle istediğim her şeyi yapabilecek bir durumdayım. Yaşamı seviyorum!

Ölüm: Hayat ne kadar soğuk. Berzahtayım, beni iki dünyaya da bağlayan şey yine kendimim. İnsanların gözlerini kapatırım. Ruhlarını çekip alırım.

Yaşama sevinci: Herkes beni görmek istiyor!

Ölüm: Hiç kimse beni görmek istemiyor.

Yaşama sevinci: Yarınlar için umut kaynağıyım!

Ölüm: Her geçen gün yaklaşanım.

Yaşama sevinci: Hayatı yaşanılır kılan benim!

Ölüm: Sen olmasaydın olmazdı hiçbir albenim!

Kader: Hop, hop, hop... Durun bakalım, nedir böyle alıp veremediğiniz şey? İkinizi de ben belirliyorum, nedir arzuladığınız?

Ölüm: İlk o başlattı.

Kader: İkiniz de zıddınızla anlamlısınız. Ben yaşama sevincine derim sevindir şu insanı; sevinir, yaşama tutunur o insan. Ben ölüme derim öldür şu insanı, ölür o insan. Hatırlasanıza... Hamlet'in monologlarında da siz yok muydunuz? Babasının ölümü üzerine intikam almak istememiş miydiniz? İnsanın kimliği de bir arkeoloji değil midir ve sizler de o kimliğin arkeologları değil misiniz?



SAHNE III

(Oğuz, Hamlet ile sohbetinden sonra yaşama sevinci ve ölümle birlikte yaşamayı öğrenir.)


Oğuz: Gelin bakalım, gelin. İkinize de yer var burada. İkiniz de çektiniz kolumdan bugüne kadar. Biriniz dedi, hayat ne güzel, hiçbir dert yok. Diğeriniz dedi, hayat ne kadar soğuk, her yer berzah. Nereden geliyorum ve ben kimim? Neden sizlerle birlikte dünyaya geldim? Neden atıldım buraya seçimim sorulmadan? Nedir bu her insanın başarı isteği hiç yorulmadan? Hamlet'i hâlâ okumayan insanlar görüyorum. Fakat Hamlet okumadan önce Shakespeare'in tarihi oyunlarının ve Bir Yaz Gecesi Rüyası gibi büyülü gerçekçi ögeler içeren kitaplarının da okunması gerektiğini söylüyorum. Nedir bana Shakespeare'i okutan? Nedir bu kader tanrıçalarının ipliğini bana dokutan?


(Anneannem ve dedem sahneye girer.)


Anneannem: Biziz.

Dedem: Biziz.

Oğuz: Ben sizi hiç görmedim bugüne kadar. Ben doğduğumda siz yoktunuz. Yoksa doğum, düşmanı mıdır ölümün? Peki ölüm hangi safhasındadır bu hayat bölümünün?

Anneannem: Eğer biz olmasaydık annen ve baban da olmazdı değerli torunum. Biziz senin varlığının nedeni. Fakat bizden de yüksekte bir Allah vardır seni baştan sona var edeni. Bak, istersen konuş geldiğin yerle. İnsanın gittiği yeri öğrenebilmesi için geldiği yeri bilmesi gerekir derler...


(Anne karnı ve baba spermi sahneye girer.)


Anne karnı: İşte! Biziz varlığının sebebi.

Baba spermi: İşte! Biziz varlığının sebebi.

Oğuz: Nedir bu hengame? Nedir bu bana sorulmayan her şey? Hamlet, nedir bu seçemediklerimizin karşımıza sonradan bir seçim olarak çıkması? Ey ölüm, eşitsizliklerimizi eşit hale getiren, sen söyle madem. Nedir elimdeki seçenekler? Hiç doğmamış olmayı istemek, sen söyle, sırf "Keşke doğmasaydım" cümlesine karşı bir "İyi ki doğmuşum" cümlesini söyleyebilmek için mi Şahane Hayat filmini izledim? Verin bir balta, keseyim bu spermin yolunu ve her şey uçsun havaya! Gösterin bir yol, anlaşayım kader denen tefeciyle ve biriktireyim hiç olmayacak borçlarımı. Olmak ya da olmamak işte bütün mesele bu, deyip de yaşam çelişkisini çözebilmek mümkün mü Hamlet? Peki seni yaratanın oğlunun adı Hamnet olduğu ve onun ölümünün acısından dolayı mı senin adın Hamlet?

(Oğuz'un ölü hali girer.)


Oğuz'un ölü hali: Bırak şimdi Hamlet'i, Hamlet'ten sana ne! Sen bensin, ben de senim. Mezardayken yanında Hamlet olmayacak. Sadece ben olacağım. Bak anneannene, o artık benle. Bak dedene, o artık benle. Herkes bir gün burada olacak. Bak ölüme! Nasıl da kıkırdıyor arkandan, nasıl iş çeviriyor sen yaşama sevinci ile doluyken. Bak Hamlet'e, nasıl okutuyor sana kendini içindeki bütün kelimelerle. Odur sana bir hayaletle barışık olmayı öğreten. Odur senin içindeki iç savaşları sana tanıtan. Hamlet'in kendisi gelsin, o söylesin sana bütün bunların niye olduğunu...


Hamlet: Ben değilim beni esas ben yapan. İntikamımdır benim tek isteğim. İntikam alınınca kimliğim de tamamlanır ve çıkarım hayat denen bu sahneden. Dünya bir sahnedir ve kadınlar da erkekler de onun oyuncuları demişti Jaques, Nasıl Hoşunuza Giderse kitabında. Neresidir bu sahnenin bulunduğu bina? Neden ve niçin intikam alıyorum ben?



SAHNE IV


(Amaç sahneye girer.)


Amaç: Heheyyt, çekilin hepiniz önümden! Hepinizin sebebi benim. Benim, ölümü anlamlı kılan. Benim, yaşama sevincini sevindiren. Benim, Oğuz'u anneannesiyle ve dedesiyle konuşabilme bilincine eriştiren. Benim, ona Shakespeare'i okuması gerektiğini söyleyip Hamlet'i ona ulaştıran. Izdırari ve ihtiyari kader dostlarımla birlikte çalışırım bu yolda. Ölümü öldürmek istedi Oğuz, oyunun başında. Fakat ölümü öldürmek de bir ölümdür Hamlet'in dediği gibi.


Ey insanlar, benim, hepinizin boşluğu ve doldurulması gereken! Benim, bu hayat denilen oyunun tek perde oluşunun sebebi! Dostoyevski, içinde ben ve ben isteği olmadan kimse yaşayamaz, dedi; haklıydı! Montaigne, bana bağlanmayan ruh, yolunu kaybeder, her yerde olmak, hiçbir yerde olmamaktır, dedi; haklıydı! Hamlet de onlarla birlikte işte şimdi. Her yerde olmayı isteyip hiçbir yerde olan, benimle birlikte intikam alan ve Oğuz'a da bunları yazdıran.


(Herkes çıkar, sadece Oğuz kalır.)