Yıldızlar, gezegenler, dağlar; içinde kaybolduğun ormanlar, denizler, uçsuz bucaksız okyanuslar, çöller ve vadiler… Her biri sınırsız ve devasa güzelliklere sahiptir. Anlata anlata bitiremediğin güzellikleri vardır. Binbir çeşit renk, binbir çeşit ahenk taşır. Her birinin bambaşka şarkılarını duyarsın oturup dinlediğinde. Her birinin apayrı tatları vardır. Güzeldir ama bilinmezdir. Güzeldir ama biraz da yabancıdır.


İnsan. İnsan tüm bu şarkıları, renkleri, ahengi içinde taşır. Sadece izlemeyi, dinlemeyi, tatmayı ve her yanına dokunmayı bilmen gerekir. Bilge olmalısın. Bir çocuğun merakı ve bir ermişin sabrına sahip olmalısın. İnsan bir dağ gibi yabancı değildir. İnsan tanıdıktır. Bu yüzden bir insanı yaşamak bambaşkadır. Bir insanı yaşamaya başladığında onun tüm bu diğer güzelliklerden ayrı olarak sana ne kadar benzediğini görürsün.


Ötekilerin coşkusu kendiyledir. Bir insan ise seninle coşar. Bir okyanusu ısıtamazsın ama bir insanla aynı anda terleyebilirsin. Bir vahada heyecandan ölsen de ölümün kendinedir. Bir insana tutunduğunda ise seni taklit eder. Seninle dans eder. Seninle salınır, seninle var olur, seninle anlar, seninle beraber uyur.


İnsan en büyüleyici olandır.

İnsan, tutunacağın en güzel daldır.

İnsan, yaşabilecek en güzel büyüdür.

İnsana şükrolsun!