İnsan özünde kimdir? Evimden dümdüz gidince sola saptığım caddenin sonundayım. Düşüncelerim bulanmış, kirli sayılır. Epey de midem bulanıyor. Kaç zamandır kusmak isteğindeyim. Buralar artık üstüme gelir fakat ben alacaklıyım. Bu memleketin kaldırım taşlarının bile bana vereceği var. Masum değilim, hadi oradan, masum değiliz. Masumiyet devrin sanatı, bu sanatın sanatkarları da uzaklarda yaşıyor. Keza ben sanatkar olmak da istemiyorum ya zaten. Lakin insanım. Matah bir şey mi bu insan olmak? Hiç sanmam. Zarardayız. Kin ve nefretle harmanlanmış hırslarımız var. Yavaş yavaş çürüyoruz. Yalnızlaşıyoruz. Samimi duygularımız katlediliyor dünya tarafından. Bizi yeni yeni kaosların içine atıp tüm çirkinliklerimizi ortaya çıkarıyor. Düşman ediniyoruz. Kimisiyle ara ara oturup gülüşüyoruz. Hep daha iyisini isterken her şeyimizi kaybediyoruz. Onurumuzu, gururumuzu, fazlasını… İşte bu günlerde insan tam da budur. Bizler daha ederli yaratıklar değiliz, pahalı gösteren ne varsa hepsi yanılgı.