Geometrik eskizleriyle iç içe geçmiş kare ve çemberden oluşan Vitruvius Adamı, tam olarak neyi ifade ediyordu? Da Vinci'nin Antik dönem Romalı mimar, Marcus Vitruvius'tan esinlenerek yaptığı bu eskiz, aynı zamanda altın oran kavramını da doğurmuştu. Da Vinci'nin el yazmaları arasında bulunan Vitruvius Adamı, esinlendiği Romalı mimarın çalışması olan önemli matematiksel formülleri de içinde barındırıyordu. Eser, tam on altı pozisyon oluşturmakla birlikte, Da Vinci'nin ideal oran algısını da gözler önüne seriyor.


Da Vinci, Vitruvius Adamı adlı eserinde, doğa ile insan uyumunun kusursuz hatlarını yansıtmakla birlikte, onu bu uyuma iten insan ve yaradılışa olan sonsuz ilgisiydi. Bu sebeple eserinde, ruhsal varlığı simgeleyen çember ile maddeselliği betimleyen kare şekillerini büyük bir ustalıkla kullandı. Da Vinci, eserini insan vücudunun dünyanın minyatürü olduğunu savunarak ortaya çıkarmıştı. Hatta düşüncesini şöyle ifade etmiştir: ''İnsan, dünyanın modelidir.''


Plato ile Aristo'nun neoplatonizme dayanan "Büyük Varlık Zinciri" düşüncesine göre, insan, ölümlü bedene sahip olsa dahi sonsuz bir ruh taşıdığı kanaatindeydi.


Da Vinci'nin, eserinde esinlendiği Romalı mimardan daha farklı bir görüşü vardı. O da, insan vücudunun kare ve çembere tam olarak oturabileceğiydi. Bu görüşüyle altın oran algısını da gözler önüne sermiştir. Altın oran kavramı aynı zamanda, Da Vinci'nin bilinen eserlerinde de kendini göstermiştir: Mona Lisa ve Son Akşam Yemeği.


Vitruvius Adamı, şu anda Venedik'teki Gallerie Dell'Academia Müzesi'nde sergilenmektedir. Eser, çok hassas olduğu için nadiren ziyarete açılmaktadır. 2019 yılında, Da Vinci'nin 500'üncü yıl dönümü nedeniyle ziyarete açılmıştır.


Kaynakça: All About History, Eylül-Ekim 2021 sayısı.