Ve kış geldi
Bulutlar içime doluyor kelime kelime
Boğazımda akmak nedir bilmeyen bir şeyler var
Görüşüm bulanıklaşıyor
“Şey” olmasa Türkçe sözlük de ne yetersiz
Sadece adı olan hislerle yaşıyoruz
Oysa ne çok his var insanın içinde
Onlara kim sahip çıkacak?
Nedensiz bir tereddüt var içimde
Korku mu desem
Hani ha oldu ha olacak bir şey
Hissikablelvuku'ya sövmenin tam sırası!
Olacak olanı beklemek ne boktan
Ne kesif bir bekleyiş bu
Bilir misin?
Ama olmuyor inatla olmuyor
Bu duygu olmadan da nasıl yazarım bilmem ki
Gerçi bir gün tamam demiştim
Tamam yazar olmak istemiyorum
Yeter ki dursun bu artık hissetmeyeyim
Babamın dizine sığınmış hıçkır hıçkır ağlıyordum
Neyseki teklifim evrence reddedildi
Sebebini kim bilebilir
Bari bedelini söyleseydi hissetmemenin
Ama muhtemelen kendisi dilsiz
Ah dışarda çok güzel bir Kasım var
İçimden kopup gelmiş gibi sarısı
Ama ben hep bir eve dönme telaşındayım
Sanki odamdan çıkarsam kaybolup gideceğim
Gitmekle bir sorunum yok da
Kaybolmak can sıkıcı epey
Yoksa ne vakit bir uçak görsem gökte
Al kat beni diyorum kanatların içine
Ne vakit bir tren görsem…
Gerçi artık tüm trenler o mezarı hatırlatıyor bana
Hani rayların yamacındaki mezar vardı ya
Vagonları selamlar bir açıyla tutturulmuştu oraya
Tek ziyaretçisi günde bir kez geçen Ege Ekspresi
Belki de oydu kimsesiz yolcular için orada olan
Trenlerin penceresi açılmıyor ki çiçek atayım
Ölürsem beni de göm onun yanına
Bir de bir zeytin fidanı dik üstüme
İşe yarar bir şey yapsın ölü bedenim
Kış gelmiş kesin
Baksana insan ölümünü düşünüyor bir bir
Sanki düşündüğü sayısız başka şey yokmuş gibi
Kış işte insanı soluksuz bir boşluğa sürüklüyor
Çılgın kalabalığın ortasındaki yalnızlık
Zaten ressamın yanlışlıkla sıçrattığı boya da hala yaş
Yazar olan benim
Ama nedendir bilmem etrafımdaki herkes
Yalnızca sözlerle yaşıyor
Yalnız da değiller garip
Hatta ayaklı sözler dolaşıyor dünyada
Söylenen ama eyleme dökülmeyen
Bir de teselli cümleleri var insanların, çıldırmak geliyor içimden
O nasıl had bilmezlik
Anneme dedim ki anlatmayacağım artık
Kağıda yazacağım derdimi yalnızca
Çıt yok
Hah bak dedim anne, insanlar da mermerden farksız
Bir de bu var tabii sessizliği lügat bilmek
Bir ortasızlık söz konusu hep
Yeni cevaplar arayacağım bu kış anlaşıldı
Ve belli ki artık yaz kış kaşınacağım
Geçen kış sorunun bende olup olmadığını analiz ettik
Şimdi soruna sıfırdan kaynak arayışındayız
Gazeteye ilan bırakayım en iyisi
İnsan kaynakları bu konuyla da ilgilensin
Acaba en son ne zaman ağaç dışında bir şeye sarıldım bu şehirde
Hatırladım
Çok sevdiğim bir insandı
Ama onun sevgime yeterince yeri yoktu
Gerçi sonra sessizce geri dönmeye çalıştı
Sessizliğinden bir şey anlamayınca da hırçınlaştı
Hümeyra çalıyor bak radyoda
"Hoyratça itişleri,
Görgüsüz, asaletsiz üzüşleri"
Ama insan geç kalmamalı işte
Çünkü asıl bu filmlerdeki gibi olmuyor
Dur dur, bu bir öncekiydi
Ama ne fark eder!
Neticede netice hep aynı
Bir ağaç olmak geliyor bazen içimden biliyor musun
Hatta ne vakit kof bir kovuk görsem
İçinde küçücük kalmak istiyorum
Oysa ben günün ilk ışıklarına karışmak isterdim
Yüreği benimle atan bir yol arkadaşıyla
Yatağın sıcağını bir kenara bırakabilmek
Ama bizim aramızda sanki hep 7 saat var
Burada güneş doğarken orada hep ay
Acı bir nefes verişle gülüyorum
Resmen dalga geçiyor benimle ciğerlerim
Kaynağı kurusa keşke sözcüklerimin
Şu koca şehir kadar büyük bir sessizlik çökse içime
Nasılsa hala bulamadık
Bir kelimenin kaynağı insanın neresidir
Diye diye tükettim gişedeki tüm biletleri zaten
Artık gişeler de sıkıldı benden
Kış gelmiş, gelmiş işte
Ve bu yine aynı son
Farklı başlangıçtaki
Gelecek bahar da aynı olacak belli
Boş versene
Kapalı kapının altından uzatmaya hikayem yok zaten
Enerjimi Tarkovski filmlerini anlamaya harcamak daha faydalı
Meriç Koç
2022-11-18T11:08:03+03:00Güzel bir şiirdi. Başlık da öyle.
Kenan Birkan
2022-11-17T21:59:59+03:00Kaleminize sağlık, beğendim şiirinizi.