İskandinav mitolojisi genel hatlarıyla, İskandinav topluluklarının Hristiyanlık öncesi din, inanış ve efsaneleridir. Yaratılış efsanesine göre kuzey; karanlık ve soğuk, güney; aydınlık ve sıcak, ortasında ise uçurum, yani “Ginnungagap” vardır. (Buradaki uçurumu Yunan mitolojisindeki Khaos’a benzetebiliriz.) Kuzeyde bulunan soğuk ve karanlık olan diyarın adı Nifleheim, güneydeki ise Muspell’dir.


Bir gün, Muspell diyarında bulunan kıvılcımlar, Nifleheim’in karanlık ve soğuk buzlarını eritti. Buzlar sıcaklıktan eriyerek damlalar halinde aşağıya düştü ve orada kendilerine can buldu. Burada gerçekleşen bu etkileşimle Muspell ve Nifleheim bir araya geldi ve ortaya “Ymir” çıktı. Ymir’in terinden de diğer devler oluştu.


Muspell’da, eriyen damlalardan “Audhumla” yani en ilkel inek var oldu. Dev Ymir, aşırı derecede büyüyünceye dek Audhumla’nın sütüyle ve tuz bloklarıyla beslendi. Ymir, bu tuz bloklarını yalayarak şekil verir ve tüm Tanrıların atası olan “Buri” var olur. Buri’nin ise “Borr” adında bir oğlu olur ve Borr, Ymir’in yarattığı devlerden birisinin kızı olan “Besta” ile evlenir. Evliliklerinden Ve, Odin, ve Vili doğar.


Bunlardan en önemlisi olan Odin’in adı “odr” kökünden gelir ve anlamı hiddettir. Odin’in adı Cermen mitolojisinde Woten, Anglosakson mitolojisinde Woden olarak geçer. Kutsal günü olan çarşambaya, “Woden’in Günü” olarak onun adı verilmiştir.


Odin, hiddeti sembolize ettiği kadar aklı da sembolize eder. Odin ve diğer Tanrılar, artık gitgide büyüyen ve çokça yer kaplamaya başlayan hem dişi, hem erkek dev, başta da Ymir olmak üzere bütün devleri yok etmeye başlarlar. Ymir’in akan kanlarından oluşan selde, diğer devler de boğularak ölürler. Zeki bir dev olan Bergelmir ve ailesi kaçarak kurtulurlar.



DÜNYALAR

Odin ve kardeşleri, öldürdükleri Ymir’in vücudunun parçalarıyla dünyayı oluştururlar. Ardından Tanrılar, Midgard adlı orta diyarı yaratırlar ve orada yaşayacak olan ilk insanları bir dişbudak ağacı, bir de karaağaçtan var ederler. Bu ağaçlara Odin hayat üflerken Vili; duygu ve düşünce, Ve; görme ve duyma yeteneğini kazandırır.

Dişbudak ağacından yarattıkları ilk erkeğin adı Askr iken, karaağaçtan yarattıkları ilk kadın ise Embla’dır. Askr kül, Embla ise sarmaşık anlamına gelmektedir. Daha sonra Tanrılar Utgard’ı yaratır. Utgard, verimsiz ve çorak bir yapıya sahiptir, dağları buzlarla, ormanları ise kazıkları andıran büyüklükteki ağaçlarla kaplıdır.


Odin’in hiddetinden kaçan buz devi Bergelmir ve ailesi, bu bataklıklar, canavarlar ve cinlerle dolu diyara yani Utgard’a sürgün edilir. (Galiba bu acımasızlık bütün büyük Tanrılarda var.)

Ardından, Tanrılar kendilerine Asgard Dağı'nın üzerinde bir dünya oluşturur. Gökyüzündedir.



VALHALLA

Asgard’da, Tanrıların Tanrısı Odin’in yönetimindeki Valhalla sarayı vardır. Bu saraya sadece savaşırken ölenler girebilir, yaşarken kahramanlık gösteren savaşçılar ise Valkyrylerin kararıyla öldüklerinde Valhalla’ya götürülür. Savaşçılar, ölüm anında Valkyryleri görürler ve ruhları bedenlerinden ayrıldıktan sonra onlarla birlikte Valhalla’ya giderler.

Valkyryler, Odin’in savaşçı ve cesur bakireleridir. İskandinav mitolojisinde at üstünde miğferli kadın olarak tasvir edilirler.



RAGNAROK

Ragnarok, İskandinav mitolojisinin kıyametidir. Nordik mitolojiye göre, her yerde savaş ve ölüm olacaktır. Jormungand ve Thor savaşacak ve kazanan Thor olacaktır. Jormungand, Thor’u zehirlediği için ölecektir. Fenrir, zincirlerini kırıp serbest kalacak ve Odin’i yiyecektir.


Odin’in oğlu Vidar, Fenrir’i öldürecektir. Heimdall ve Loki karşı karşıya gelecek, dövüşerek birbirlerini öldürecektir. Bu kaos ortamında; dünya alevler içinde kalacak, tüm kainat sular altına gömülecek; en sonunda evren, sudan yeniden doğacak bitkiler ile ortaya çıkacak ve hayat devam edecektir.



YGGDRASİL

İskandinav mitolojisi, Yggdrasil’den hayat ağacı olarak bahseder. Nors mitolojisinde ise kader ağacı olarak da geçen Yggdrasil; Odin ve kardeşlerinin Ymir’in bedeniyle yarattıkları, dokuz diyardan oluşan evreni, yeraltının en dibine kadar ulaşan kökleriyle ayakta tutar. Yggdrasil ağacının üç kökü vardır. Köklerden biri cehenneme, biri devler ülkesine ve biri de insanların dünyasına uzanır.

Tüm dünyanın mutluluğu, Yggdrasil’e bağlıdır.




Yazar: Fatih Aydın