Yaşamadan da hissedilir bazen

Duymadan anlarsın, görmeden seversin

Issız kalbine misafir edemezsin belki ama

Kalbindeki ıssızlığa esir edersin

Saçının kokusunu içine çekemesen de

En ücra köşede saklarsın tasvirini.

Bir gün bir gelen olur korkusuyla

Yalnızlığın karşısında çaresizce üstüne sinersin

İncinmesinden korkarsın belki

Ya da kaybolup gitmesinden

Zaten hiç gelmemiştir ki nasıl gitsin dersin

Ama yalnızlık öyle acıdır ki

Gelmemiş olanın anısını yaratır ve yaşatır

Yaşatırken yüceltir

Yücelttikçe saklar kendini ama büyümeye devam eder

Ve öyle bir noktaya gelir ki

Yaşamak için kendi yarattığına muhtaç kalır

Kendi ıssızlığında esir ettiğini yalan bir hatırayla bekler

Bekler ama kimse gelmez

Issız kalbinde, kendini ve esirini yalnızlık içinde kaybeder