O gün neden çok ağladım biliyor musun ?
Babana kırıldığım için sanıyorsun.
Hayır !
Baban bahanemdi.
Asıl ağladığım kendi acizane halimdi.
Baban sadece çorbaya biraz tuz ekledi.
O kadar aciz hissettim ki,
Tutamadım kendimi.
Utandım kendimden.
Kendimi sana sevdiremeyişimden.
Seni bir erkek gibi sevemeyişimden.
En çokta kendimden,
Gamsız ve ruhsuz kişiliğimden,
Utandım.
İşte bu yüzden saatlerce ağladım.
Annem de benim gibiydi.
Annen de senin gibiydi.
Annem bana sevgi ile yaklaşmadı.
Annen sana sevgilerin en güzelini vermiş.
Annenin sana verdiği şevkati,
Kendimde de istedim.
O şevkatli kollarıyla oğlu gibi,
Beni de sevsin istedim.
İşte o annenin benden alınan şevkatine,
Şevkatlerin en güzeline,
Anne sevgisine,
Erişememenin verdiği yokluk içinde,
Eridim ve bittim.
İşte bu yüzden ağlarken heba oldu gözlerim.
Ve tabii bir daha gelmeyecekmiş gibi,
Asla beni bir daha aynı sevmeyecekmiş gibi,
Soğuk bir memer misali...
Artık bana bir yabancı gibi,
Bakan narin gözleriyle,
Kalbimi yaralayan eski sevgiliyi...
Özlediğim için.
Sevdiğim için.
Beni benden daha çok sevdiği için.
Uzakta bir yerde kaldığı için.
En çokta bana bakan güzel gözleri,
Artık hüzünle dolmadığı için.
Ağladım.
Saatlerce ağladım.
Ağlarken senin ismini sayıkladım.
Ama sana bunu bir türlü anlatamadım.
"Yani sorun zaten baban değilidi baban bahaneydi."
"Ben sadece sana ve bana, düştüğümüz aciz duruma ağladım."
"İşte bu yüzden güldaniyem saatlerce ben çocuklar gibi ağladım."
"Ve sen bunu asla anlayamadın."