tüm iyeliklerin uzağında yalnız kendinin boşluğu

göynüyen içim ve ben

bir nokta

bilemedin daire olabiliriz, silik

ve bükebiliriz kesinliğini zamanın


zihnin içinde sancıyan, titreyen hare

sonsuz soluk bir dinginlikte

yabandaki ellerin, çorak sesin

devinimi cisminin,

olmayan varlığını tutuyorsun

silkeliyorsun ve ancak böyle karışıyorsun zerreye

anca böyle hiç dışı,

ancak böyle süreğen

ama senin devşirdiklerin ne

niçin kapatırsın tüm yoklukları yüzüne


en yalın halin, dingin

raks ediyor

aralıyor perdesini gizemin

ölçüyor ağırlığını ilkel dediğinin

sen şimdisisin ilkellediğinin

ve dinmedi kanı hala ilk ellediğinin


yaşamak sanrın kıskıvrak yakalandığın

har vur, savur harmanını suya

aksine bak narcissus'i an

ve kazı belleğini eller mağarası'ndan

okşa sol elinin ayasını duvarlarında

hiç gelişmedin, değişmedin

yalnız bildin

ve ayıp olmasın diye dikleştin