Sinsi bir serinlik ki

Çöktü ılık rüzgârların üstüne

Satıp savdım uçurtmalarımı

Çadırı topladım, tokamı çıkardım

Büyükçe bir kadın birden saçlarını savurdu

Makyajını silmeden uyudu

Bir düş:

Dördümüz sıkıca tutunsaydı şayet...

-hep bu kısmı kuruyorum kafamda-


Kimi savurdu rüzgârların kimi sümbül getirdi

Uçurtmamı geri getiren olmadı

Sümbül sevindirdi

Çocukluğumu üç paraya okutmamla büyümem aynı zamana denk geldi sanki

-hep bu kısmı soruyorum kafamda-


Bir gün bir hesap ve tam dört kadın

Birbirine evlat olan kadınlar saydım

Gelmezden önce mürai

Çok, çok, çok...

Çok kadın dedim yine

abilerim feministliğimle dalga geçecekler

Bazı küçük abiler, büyük kadınlara çok öfkeliler


Ama ben, belki bir gün

Uçurtmamı bulursam tekrar çok küçük olmak istiyorum

Her gün, her yüz çocukta arıyorum

Hecele yavrum

Dört renkli, dört kuyruklu çook içten bir uçurtma 

Başına ödül koyuyorum uçurtmamın

Öldürerek sevmek galip gelir memlekette diyorum içimden

Belki kurdele bile takarlar öldüren sevdamıza

Makas kesmiyor derlerse 

yine çocukluğumu satarım

Aferin kızım,

Doğru yerde doğru yatırım 

Sen bu savaşın kendinden utanmayanısın.