Çoğumuz temel iki kavramla büyüdük: iyi ve kötü. Birisi siyah iken birisi beyazdı, birisi cehennemken birisi cennetti. Gördüğümüz her bir yüzü iyi ve kötü diye ayırdık. Sonra o yüzlerin sahiplerine ya bir çift kanat taktık ya da eline bir mızrak tutuşturduk.

Peki biz neydik? İyi mi, kötü mü? Veyahut iyiyi kötüyü sınıflandırmaya yarayan herhangi biri mi? Aslında çocuk kalbine sahip meleklerdik. Hem günahı hem sevabı olan meleklerdik. Suyumuza çamur bulaşsa da suyumuz hala berraktı, kanatlarımız hala bizdeydi. Yaptıklarımız çok yargılanmasa da bizler geleceğin provasını yapardık. Bazılarını yanımıza aldık bazılarını da o ana bıraktık. Bunu yaparken iyi ve kötü diye bakmadık tabi ki . Çocuktuk, işimize geleni aldık. Büyüdükçe de bu aldıklarımızla çok değişeceğimizi sanardım. Ama büyüdükçe hiç değişmedim. Kanatlarım biraz yıprandı o kadar. Çocukkenki aklımı hala anımsıyorum, bazen fazla anımsıyorum ve bu beni korkutuyor. Büyümedim mi diye düşünüp endişeyle etrafıma bakıyorum. Ama etrafımı epeyce değişmiş görüyorum. Bedenler değiştikçe ruhlar da değişmiş ve yeni bedenler de eklenmişti. Kendime baktığımda ise zamana ayak uyduramayan bir iyi ve bir kötü ben görüyordum. Eskiyi fazla mı benimsemiştim ya da eski ben de derin yaralar mı bırakmıştı bilemiyorum. Evet, canım sızlıyordu. Geçmişin renklerini, seslerini ve en önemlisi de hislerini çok iyi anımsıyordum. Geçmiş sırtımda bir kambur gibiydi. Yıllar geçtikçe daha da çok ağırlaşıyordu, kapanmaya yüz tutmuş yaralarım ise tekrar tekrar kanıyordu. Keşke hatıramda kalsaydı iyi günlerim ve kahkahalarım. Ya hatırlanamayacak kadar azlardı ya da ben onlara karşı nankördüm. Kötü olan her şeyse her bir anıyla kalmıştı zihnimde. Unutulmamak için yaşanmışlardı sanki. Açıkçası şimdiki bene bakarsam bunu başarmış gibiydiler.


Bugünden geçmişe uzanıp o zamanki bana demek isterdim ki iyi ve kötüyü arama. Böyle bir şey yok. Sadece bazı şeylere karşı direnen bizler varız. Mutlak iyiliği sağlayamazsın. Birileri daima üzülecek. Sen ne çok üzülmeye bak ne de çok sevinmeye. Bunların hayatında olacağını bil yeter. Yaşayacaksan yeryüzünde bil ki her duyguyu da tadacaksın. Bu sadece iyilik ve kötülük değil. Ellerini yumruk yapma, tutma yaşadıklarını sıkı sıkı. Yaşamana bak. Büyümene izin ver. Ama tabi bunları demek şimdi imkansızdı. Geçmişteki ben ile birlikte iyilik ve kötülük dahilinde yürümeye çalışıyoruz. Çünkü ben onu bırakamadım.