".....
iyimserliğin yakasını düzeltmek için
gündüzleri daktilo tamirciliği
geceleri gökyüzü çıraklığı bile yapmıştım
hatta mutsuz kitaplar huzurlu olsun diye
hatırlıyorum günlerdir ağzıma
bir lokma sözcük girmemişti
.....
herkesin en az bir yangın çıkartma
hakkının olduğu ahşap çarşılarda
bıçak satan kadınlar görmüştüm
yenilginin kokusunu gizlice
bir dağın altına süpürüyorlardı
herkesin sis olacak zamanı
ve çürümüş bir sandalı vardı
kendi bataklığına park edilmiş
yükseldikçe çirkinleşen binaları
ve sileceklerine kelebek kısmış arabalarıyla
üniformalı bir kent yolumu kesip kimlik soruyor
seni sevdiğimi söylüyorum
trafik duruyor"