Mandalina rakısı gibi

Hüznümün içine ettin

Gülerek geçiyorum ellerinin bekçisi olduğu

Ve yüreğinin “buralar önceden bataklıktı” dediği

Kendi içimden


Sahne 1 -Pij ünlem!-

Martı vurdular Halim abi

Kimse denizi yemedi ama

Sapan demedi taşa kimse

Uçmayı anlatmadılar yavrusuna

Belki yanmadı takan

Ama sen de sigarayı bırakamadın 

Bir bıçak gibi geçerken karanlıktan

Küle kül teslim ettin

Ateşi yıkadın

Kucağımdaki kadın Halim abi

Yangın dedi dinlemedim

Bir de sen dene

Sen anlat biraz

Mevsiminden 25 yıl sonra açan

Kiraz ağacı olduğunu gözlerinin

Kesin yine mandalinaya falan benzer o


Sahne 2 -Gejo-

Nisan dökülüyor vurdukları yerden

Kaldırın yerinde uyusun

Biraz daha yersen o masada

Tahtaya kök salacak yumruğun

Haşa

Sokak öldü demedim

Kaldırım yerinde uyusun

Bazen tanrının güzellik uykusu gibisin

Bazen unuttuğu

Bazen hatırlamayı da unuttuğu yurdumun portresi

Bir fırça darbesiyle artıyor umudum

Yağmur yağacak üstüne

Dişlerine kan değen kurdun


Mandalina rakısı gibisi

Gülünecek şey

Tüm gece bana bir alevi yıkattın durdun