aynalıydın, bir zaman gözlerimde
seher yeli estirirdi bakışların,
ormandan, denizden, dört bir yandan efilir,
konardı gözlerime
sen benden kaçarken.
uyanırdım, gözlerimde maviler
düşlerimin gösterisini işleyen bulutlar,
ayıkır sana karışırdım
sen benden kaçarken
semada kuş misali süzülürken gölgen,
pencereden erişen gün ışığı gözlerinle
düşlerimde tüterdin.
sen benden kaçarken
verimli topraklara ekilmiş bir çiçektim,
serpilirdim avuçlarında
can suyum ellerindi, gözlerindi, dudaklarındı
sen benden kaçarken
bir tuhaf eski zaman türküsü çalardı kulaklarımda,
gözlerimden yaşlar süzülürdü.
deniz olurdum, boğulurdun
sen benden kaçarken
uçardım gökyüzüne karışarak maviliğimle,
maviliğim yüzüne gözüne bulanır
bir ışık seli gibi akardı gözlerinden
sen benden kaçarken
yağardım üstüne mavi mavi
konardım dizine,
tüy gibi, kelebek gibi, ipince
dokunsan dağılırdım avuçlarında
sen benden kaçarken
özgürlüğe hasret neşeli kafes kuşuydum avuçlarında
umutla bakardım göğe, maviye
gökyüzü bitimsiz özgürlüktü
ben senden kaçtım.