Yine dert ediyorum kendime güneşin taze bu batışını
İçim kadar dağınık odam
Sesimin tadı yok
Bir safi rüzgar ceketimi sarsıyor kabaca
Pencerem sabaha kadar açık
Dilim parmaklarıma dönüşürken aklım hep kaçık
Daktiloyla sevişmekte cümlelerim dillerimde ayıp
Uykum bileklerime kadar kesik
Heveslerim bir filin ayaklarında ezik
Dudaklarım çığlık besler hissiyatım karşı
Zamanla kazanacağız bir gün ölüm denilen yarışı
Kadavraların dansı dizlerinin pası
Konuklar yabancı
Yürekler çürük
Ciğerler alaycı
Gökyüzünde Tanrı göşyaşına kandı