Kurtulmak istemez gözlerim

Sana bakınca kapıldığım dâmdan

Senin endamın daha umut barındırır

Gece ve aydaki o parıltılı endamdan

 

Yıldızlar dediğin de nedir ki?

Gökbilimciler gözlerini görse şaşarlar

Kuşlar bile o vakit göğü terk eder

Gelip kirpiklerinde yaşarlar

 

Dağılır saçlarını savurmaya kalksan

Tümce göğün karanlık pusu

Sen ki geceleri inziva eden

O muhteşem güneşin uykusu

 

Ne müthiş şeysin; kuşları uyutur

Maviden siyaha çalarsın

Düşündükçe o güzel yüzünü

Şu gönlümü parçalarsın

 

 

Gayrı inandım, terk edemem

Seninle bir olmadan şu yarım canı

Sensizlik sefilliğiyse yüreğin

Seninle olmak inci mercanı

 

Dizilidir bileklerinde

Evren denilen o koca sırlar

Bir tutsam elini şayet

Unutamam o hissi geçse asırlar

 

Bunaldım, bilendim, bulandım

Aradım bulamadım aşkı başka tende

Aşk dedi bir kuş, aşk bütün bedenleri

Yüreğiyle bir başına çürütende

 

Çabası boşadır yitirdiğinin

Ardından gelen nedametin

Şimdi ne hoş sohbetin kârı vardır

Ne de binlerce yüreğe yapılan davetin

 

Çünkü ben ve göğsüm

Tek kişilik büyük bir kargaşa

Ne yerde yavan ne gökte tavan

Senin uğruna olmak çıkarıyor beni arşa

 

Çünkü sen, tanrının yüreğime sunduğu

O mukaddes kadim emaneti

Gül yüzüme, def et

Gönlüme pusu kurmuş şu laneti.

 

27.02.2023