Çanakkale'de görev alan Cemil Bey, soyadı kanunundan sonra filmlere olan merakından "Filmer" soyadını almıştır. Cemil Filmer, cumhuriyet tarihinde önemli bir yere sahiptir.


27 Temmuz 1923,


Lozan Barış Anlaşması'nın imzalandıktan üç gün sonra Mustafa Kemal Paşa ve eşi Latife Hanım'la birlikte İzmir'e gelir. Cemil Filmer de o sırada İzmir'dedir. Cemil Filmer, "Tan Sineması" adında bir sinemanın işletmesini almış ve ismini "Ankara Sineması" olarak değiştirmiştir.


Ankara Sinamasında o günlerde bir tane film gösterime girmektedir. Charlie Chaplin'in filmi olan "Şarlo İdama Mahkum" filmi gösterime girmiştir. Cemil Filmer de, Mustafa Kemal Paşanın Şarlo'a olan hayranlığını bilmektedir, onun yanına Uşakizade Köşküne gider. Mustafa Kemal Paşayı ve eşi Latife Hanım’ı "Şarlo İdama Mahkum" izlemeleri için davet eder. Mustafa Kemal Paşa da bu daveti kabul eder. Oradan çıkan Cemil Bey, Mustafa Kemal Paşa'nın geleceği gün yolda tedbir olması için karakola haber verir. Bu haber karakoldan dışarıya çıkar ve bütün İzmir halkına bu haber gitmiştir. Halk o gün Mustafa Kemal Paşa'nın Ankara Sinaması'na geleceğini duyduktan sonra halk Ankara Sinamasın'da toplanır. Mustafa Kemal Paşa ve Latife Hanım sinama salonuna gelir, sinama salonunn dışı gibi içi de kalabalıktır. Cemil Bey onu karşılar ve locasını gösterir.


Mustafa Kemal Paşa locasından aşağıya bakar ve gördüklerinden hiç hoşlanmaz. Salonda hiç kadın seyirci yoktur, Cemil Bey'e döner ve ona sorar "Neden salonda kadın seyirci yok?" Cemil Bey yanıtlar, "Efendim, kadın seyirciler için haftada sadece salı günleri onda da sadece matine saatleri (Gündüz gösterim) serbest diğer günler ve saatlerde kadınların sinemaya girmesi yasak. Bugün de salı olmadığına göre, kadınları içeriye almadık." Mustafa Kemal Paşa öfkelenir ve yanındaki yaveri Muzaffer'e seslenir "Aşağıya inip, dışarıdaki kadın seyircileri içeriye alınız" diye emir verir. Muzaffer Bey gider ve kadınlar bir anda sevinçle sinamaya doluşur. Kadınlar ilk defa eşleriyle, kardeşleriyle, erkek çocuklarıyla ve babalarıyla birlikte ilk defa filmi izleyeceklerinden dolayı heyecanlandılar. Her biri ayağa kalkıp uzun süre Mustafa Kemal Paşa’yı alkışladılar.


İçerideki kadınlar ve erkekler kafalarını Mustafa Kemal Paşaya ve yanındaki misafirlere çevirmiş. Durmadan alkışlıyorlardı. Mustafa Kemal Paşa, gülerek: "Sinama bu tarafta değil, perdede oynayacak. Oraya dönünüz" demiştir.


Charlie Chaplin'in "Şarlo İdama Mahkum Filmi" başlar, Konusu Şarlonun hapishanden ve gardiyanlardan komik bir şekilde kaçışını ve onun başına gelenleri anlatıyordu. Filmin bir kısmında, Şarlo dondurma yerken bir tane tuvaletli bir kadının koynunda balkondan dondurma düşüyordu. Bu sahnede salondaki herkes kahkahalarla gülüyordu.


Film bitmitşi, herkes gibi Mustafa Kemal Paşa da gülmeyi sürdürüyordu. Cemil Bey'e döndü, "Cemil, hayatımda uzun zamandan beri bu kadar gülmemiştim. bu filmi bir daha gösterir misiniz?" der.

Tekrardan salonun ışıkları kapanır ve sinama perdesi aydınlanır. Tekrardan kahkalar ve gülüşmeler eşliğinde film izlenir.


İşte 27 temmuz 1923'te İzmirdeki Ankara Sinamasında, bu topraklarda ilk defa. Kadınlı erkekli bir film izlemiştir. Bugünlerde, biz ailelerimizle. eşlerimizle, sevdiklerimizle birlikte. Birlikte sinamaya gidebiliyorsak, tiyatro salonlarında birlikte izleyebiliyorsak. İşte o gün, bu ilk gerçekleştiği içindir.


Sevgiler!