Kurtlarla Koşan Kadınlar; kadınlığın, vahşinin ve olanın ansiklopedisi, kutsal kitabı, el kitabı veya her ne demek isterseniz o. İnişlerin ve yükselişlerin navigasyonu, ormanların ve yeraltlarının haritası, yaratıcı ruhun kuramı, evin yolu ve savaşın ahlakı. Kurtlarla koşmak, kurda dönüşmek ya da kurt olarak doğmak… Kurtlarla Koşan Kadınlar, bunların hepsi; fakat bunların hepsi Kurtlarla Koşan Kadınlar değil. Bu kitap yaşadığınız, yaşayabilecekleriniz veya yaşa/ya/mayacaklarınız.


Ayrıntı Yayınları’nın “Ağır Kitaplar” serisinin hakkını veren, Hakan Atalay’ın Türkçe’ye kazandırdığı bir şaheser. Yazar Clarissa Pinkola Estes yaklaşık yirmi yıl boyunca, kadınlarla ilgili olan öykü, masal ve mitleri ülke ülke gezip bularak bir araya getiren bir psikanalist. Kitapta, öykülerin ardından analizlerini de ayrıntılı ve doyurucu biçimde sunuyor okurlarına.


Kitabı edinmeden önce okuduğum yorumlarda “anlaşılamayacak kadar ağır.” cümlesini ve benzerlerini çok kez gördüm. Haksız değiller ama tamamen hak da vermedim. Bu kitap, yaşantı istiyor. Bahsedilen bölümle ilgili bir yaşantınız varsa; yabancı kelimeler artık size yabancı gelmiyor, upuzun cümleler birdenbire kısalıyor, ilk bakışta anlam veremediğiniz paragraflar yine birdenbire odanızı aydınlatıyor, imgelerle dolu öyküler size günlük yaşamdan bir dedikodu kadar anlaşılır geliyor. Eğer ki bahsi geçen bölümün hayattaki yansımasını henüz görmediyseniz yalan değil, bazen boğulacak gibi oluyorsunuz. Yine de onlara biraz daha zaman ayırmak, gelecekteki olası deneyimlerinizi anlamanıza yardımcı olacaktır.


Bazı kitaplara bir okumayla doyarsınız, bazılarının birden fazla kez okunmaya ihtiyacı vardır. Kurtlarla Koşan Kadınlar ikisi de değil. Mesela mesleğinizin, derslerinizin temel bir kitabı vardır. Sürekli elinizin altında olması gerekir ve bilgiye ihtiyaç duyduğunuzda açıp bakarsınız. Kurtlarla Koşan Kadınlar da yaşamanın, kadınlığın ve varoluşun temel el kitabı.


Bu kitabı okumak için kadın olmak şart değil. Estes’in de dediği gibi; vahşiye özlemle dolan, kaybolan, ormanlara atılmaktan kaçan, ormanlarda hapsolan, elleri kesilen ve gümüş ellerini bulamayan, nehrini temizleyemeyen, oyuncak bebeğini bulamayan, nehrin kenarında uzayan saçlarını çobanların henüz bulamadığı herkesin kutsal kitabı olacak olan bir kitap. Estes de; yaşarken bulmamız gereken ve bulacağımız annelerden, öğretmenlerden biri.