1. Madde


Taraflar acıya tanık

Gelişi gören bir yaftayım boynumda bir iz varsa

Onu tanıyan beni tanır

Çocukluk anlaşılmaz kanser anlaşılır

İnleyen akşam bana üvey evlattır nasılsa

Adını tanrı koyduğumuz bir sitem gibi

Ses kulaktan kaybolur varlıktan devam eder

İlk doğum günü pastasını üfleyen isyanın

Barut kokan anıları gibi

Anlaşıldıysa

Emir verildiyse

Şehri biraz hüzne soyalım

Kendini örtülü zannediyor şu adam

Dar bir sevinç giyindiğini bağırıyor

Farkında değil çıplak

Üşüyor


2. Madde


Taraflar birbirini tanımıyor

Gökte Zühre sarsılmaz bilinç akışı

Işığın sesten yavaş olduğunu görüyor

Karanlık bir dünyaya giderken

Mesafeler ardına koyu günler

Kin ve esefle sayılmış taban morlukları

Beyaz duvarların altında ışık yoksa

Kim biliyor

Karanlıkta her şeyin rengi hakikattir

Ve izin verildikçe konuşan bir peygamber gibi söyle

Kıyamet için çok geçtir

Doğru eğildiyse herhalde boynu ağrımıyordur ahmak

Doğru eğildiyse

Kim eğilmiştir


3. Madde


Taraflar ölüyor

Zaman suları bulanık

Vadedilmiş kanlar ve kemikler toprakta

Bir güneş ve sedef biçimleri

Azazil habercileri

Çanlar burada fakat aklımda bir isim vardı

Gidiyor

Yavaşça dağılıyor göze değen cisimler

Dünya ağarıyor her gökten kar yağıyor

Her gökten sancı sağıldığı gibi

Demirden inatlarla ve hınçla sevişmek

Paslı yarınlar doğuruyor


4. Madde


Taraflar bir gece seçiyor

Tarlalar ve o çatal yollar

Her biri bir yere varıyor

Çakıl taşları yağmurdan geçince güneşle

Biz kendimizden geçince ölümle parlıyoruz

Vedalar düşüyor ağır aksak gözlerden

Ve tan yerinin serzenişi

Ellerimiz bir gün konuşacaksa evvelden

Bendekiler üşüdüğünü söylüyor

İlk ve son sözlerinin ağırlığıyla

Taraflar başını kaldırıyor

Ne koymuştuk adını

Sanki bir çocuk bulmuştuk parkta

Kaybolmuştu

Tanrı o gün yeni bir fırka yaratsın diye beklerken

Bugün ona giyecek yeni bir hırka yaratsın

Dar bir sevinçten olmamak şartıyla.