İşte kalbimin surlarının yıkıldığı an.

Bir çağın kapanışından doğan yıkım mı beni bu denli yoran

Ya da ufukta görünen bir karanlık ihtilal?

Tanrım, sorarım sana, bu nasıl bir vebal?

Neyse ki benim gözlerim kör, dilim lâl. 


Prangalı ruhumun azat ettiği esaret,

Kuruluyor benim özgürlük sinen tahtıma.

Benim meyus kaderim, bu tezat imtihan mı şimdi bana?

Mührünü basacak bir gün ölüm fermanıma.


Bu yaşadığım tahayyülü bile kötü bir hal.

Öyle ki zihnim unutmaya vermiyor mahal.

Bilirim, bu benim ruhuma biçilmiş milat.

Ah, ne acı bir umarsızlık ki bırakmıyor bende takat. 


Karanlıkların nüfuz edişiyle sönerken ihtiraslarım,

Şayet kaldıysa, topyekûn olur mu umutlarım?

Son bulur belki ruhumun esareti,

Ancak o zaman yankılanır kalbin feodalitesi.