Sana kıraç toprakları papatya bahçesi diye anlatmışlar
Beklemişsin sarı beyaz
Aldanmışlığın o kekremsi tadıyla kandırıp kendini
Divane arılar gibi dolanmışsın bir zaman
Sana kapalı kapıların ardını seni bekleyenler var diye anlatmışlar
Çalmışsın kapıları yumruklaya yumruklaya
Açan olmamış, duyan olmamış
Kapının önünde yatmışsın da üstünü örten olmamış
Sana çıktığın yolların sonunda bekleyen var gibi anlatmışlar
Kaf Dağı’na az gitmişsin uz gitmişsin
Dönmüş aç susuz gelmişsin
Ne ardından dökülmüş su
Ne kucağını açmış görmüşsün
Kanatmalı ne varsa artık
Ne kaldıysa, ne kadarı kaldıysa
Tam da buradan kanatmalı
Sana ne anlattılarsa
Sen ne anladıysan
Kanatmalı ne varsa artık