Hava soğuk, gönüller durgun ve solgun acılar taze ama bir o kadar da derin kalbimde ince ve keskin bir sızı...
kıyıyor yüreğimi keskin bir hançer, yavaş yavaş öldürüyor beni ben farkına varmadan.
belki düşlerden başımın dönmesinden, belki de kaybettiğim kandan dik tutamıyorum kafamı, olmuşum sanki avare bir sarhoş.
Gözlerimi yerdeki kırık cam parçalarının arasındaki unutmak istediğim bir suretin fotoğrafından ve kanlı bebek patiklerinden alamıyorum, benden bir parçanın yok oluşunu izlemek ağır geliyor bana.
hayat, unutamayacağım bir yara açıyor ruhuma.
Ve benim çürümüş ruhumun sahip olduğu sağ bedeni de çürütmeye yüz tutuyor.