Yine dünyaya fazla geldiğim bir günün sonu. Her zaman olduğu gibi kendimi kabul ettiremediğim, yaşamama izin verilmeyen bu boşlukta ne yapacağımı sorgularken çıkmaza girdiğim, çaresizliği her zerremde hissedip yalnızca yatağımın karşısındaki pencereden dışarıdaki hayatı izlediğim günün... Kendimi mi suçlamalıyım yoksa hayatı mı bilmiyorum. Neden beni kabul etmedi bu dünya? Neden kendimi sığdıramadım bu dünyaya? Masum, sade, temiz bir yaşam dilemiştim oysa. Şimdi koca bir hiçliğin ortasında ruhumu arayıp bulamadığım bir güne daha veda edip kapatacağım gözlerimi. Çaresizliğimin beynimde yarattığı uğultuyu birkaç saat de olsa susturacağım. Benim için yarın diye bir şeyin olmadığını kendime tekrar hatırlatarak son vereceğim bu güne de. Gözlerimi açtığımda hâlâ yaşamıyor olursam diye.