Kapıların kapalı olduğu saatlerde,

ayak sesleriyle uyandığın olur.

Birdenbire çalan kapıyı açarsın

Gözlerindeki dinmeyen merak

hem biraz da tedirgin edici.


kapıyı açarsın:

karşı tarafta hiç kimse yoktur.


Seni uyandıran ayak sesleri de

o yalnız eşikte olduğu gibi

gereksiz, anlamsız, uğursuz,

ve sen kapının önünde biraz daha kalırsın.


Bir süre sonra yatağına dönersin, içinden:

"Belki de bir gün kapıda gerçekten biri olacak,

belki de tam da bugün."


Ama bir gün değilmiş, bir ay da değil,

belki de yıllar boyu kapılar kapalı kalmış.


Kimse gelmemiş, kimse çalmamış kapını.


Sadece ayak sesleri, evin zili ve

kapının önünde duruşların kalmış

senin.


Ve sen,

bütün yalnızlığına rağmen

öylesine alışmışsın ki

artık ne kapı zili

ne ayak sesleri seni tedirgin ediyor.


Yalnızca kapıların kapalı olduğu saatlerde,

bir başına kalışlarınla uyanıyorsun,

ve bekleyişin başlıyor yeniden.