"Allı gelin selvilere dal olaydın"
Bu türkünün aslı öyle değil, bilirim.
Bir de seher vakti
Kapı önlerine kızgın
lavlar döke döke giden
Ya da birdenbire çıkagelen
Sessiz vedalar bilirim, mektuplar bilirim.
Kuşları kurşuna dizmeli
Sevgiden köprüler kurmalıyım
Ben çok gitmeler gördüm
Ekilen ilk dildâr tohum
serpilip filiz vermeden
Gök yırtılır gibi, ıslanmalıyım
Dizmeliyim kurşuna kuşları
Upuzun dirsekleri olmalı köprülerinin
Kanadını kırmalıyım,
En çok da posta güvercinlerinin.
Gidenin gelmeyeceği gün;
Dağın yamaçlarından sallandı ruhlarımız
Mektuplar, satırlar dile indirgendi
Ben çok gitmeler gördüm
Kırk akşama bedel bu dünya
Mahşerden farksız.