Görselde de gördüğümüz gibi yönetmenimiz burada alt açıyı kullanmış. Bu açı bize güç ve hakimiyet hissini oldukça hissettiriyor. Karakterimizi ön plana koyan bu açı onun nasıl bir güç zehirlenmesi yaşadığını ve bu gücü yönetemediğini açıkça bize gösteriyor. Aynı zamanda alt açıdan çekilen bu sahnede karakterimizin diğer çalışanlara karşı üst perdeden yüce bir varlıkmış gibi davrandığını göstermişler. Orta genel plan çekimi yapılmış ve içinde bulunulan durumu, karakterimizin yaşamış olduğu hastalıklı denecek seviyedeki özel hissetme ama standarttan kopamama halinin bize çok net hissettirmiştir.

Ekran yüzeyinde üçte bir kuralına uyarsak veya altın orana bakarsak yine karakterimizin ön plana koyulduğunu söyleyebiliriz. Yine gemide çıkılabilecek en yüksek yerde durduğu için karakterimizin o anki içinde bulunduğu yüceliği göstermişlerdir. İki görsel kullanmamın sebebi, bu sahnede iki farklı kareyi görüyoruz üst açı kullanılan, diğer görselde ise küçüklük, aşağılık göze çarpıyor. Ayzek filmin başında dişlerinin olmamasına rağmen hep gülümseyen, etrafındakileri gülümseten bir karakterdi. Dişleri yapıldıktan sonra ise aksi, huysuz ve inatçı, hiç gülemeyen bir adama dönüştü. Bu dönüşümü yönetmen bize gülümseme, yani dişlerle veriyor.

Sahnede kullanılan kırmızı ceket Ayzek’in hep hayalindeki üst insan modelini temsil ediyor. En başta beyaz, sonrasında kırmızı ve en sonunda siyah ceketi üstüne geçirip karakter evrimini tamamlıyor. Denetime gelen kişinin de dediği gibi Ayzek artık Alex’e dönüşüyor. Gerek çekim açısı olsun gerek kullanılan kıyafet olsun, filmimizi doruk noktaya çıkaran ve görsel kompozisyonu tamamlayan sahne bu olmuştur.