Hayatımı (!) değiştirecek olan sınava son iki gün. Güya çalıştım yine elimden geleni yaptım. Hayır hiçbir şey yapmadım. Elde olan, sadece yarım kalmış, kep bile fırlatamadığım bir öğrencilik hayatı… Üstelik çalışmak da istemiyorum. Herkes gibi KPSS’ye girmek, bir maaşa bağlı kalmak… Ama isteklerime yönelik bir uygulama da yapmıyorum ki. Benim ailem çok ortada bir aile idi hep. Mesela ders konusunda üstüme düşülmedi ama hep komşu çocukları örnek gösterildi. Özellikle babam bir kere bile tebrik gördüğümü hatırlamıyorum maalesef. Yaklaşık 22 yıldır herhangi bir olayda tek bir aferin duymadım. Harika bir gelecek sunulmadı bana ama korkunç bir gelecek de sunulmadı . Tabii sonra da ben kendime harika bir gelecek sunmamaya devam ettim. Benim de kaderim bu mu gerçekten? Bu şehirden çıkamamak, başarılı olamamak. Dedim ya, ortada kaldık biz, ne muhafazakar bir ailem oldu ne de rakı içip kitap konuştuğum… Ortada kalanlar acı çekmeye mahkum mudur yani? Bir de herkese nasıl renkli yansıtıyorum kendimi… Harika ebeveynlerin harika çocuğu gibi. Ama asıl gerçek... Narsist bir baba, her şeyi halletmeye çalışırken bizi babama fazlaca savunmaya başlayan bir anne, kendini hiçbir işe yaramıyor gibi hisseden bir abla, kendini faydasız bilen bir küçük kız…
Ve sürpriz, gereksiz kontrollü ve asla mükemmel olmayan mükemmelliyetçi aileme merhaba deyin.
Umarım seneye bu satırları mutlulukla okuyabilirsin.