Hayatınızda neyin sizin için doğru ya da yanlış olduğunu bilmediğiniz bir dönem oldu mu? Ve bu sürecin gereğinden uzun sürdüğü ve artık kontrolü kaybettiğiniz bir hâle dönüştüğü, halihazırda içinde bulunduğunuz o zamanlar. Hayatınızın başrol oyuncusu değil de başarısız bir figürana dönüştüğünüz ve bunu değistiremediğinizi farkettiğinizde ki acizlik hissi. Kararsızlığın sizin hayatınızda bir süreç olmaktan çıkıp karakteriniz haline gelmesi.

Hayatta karar vermemizi sağlayan yegane şeylerden biri duygular diğeri mantıktır. Peki hisleriniz körelip, mantığının da artık akla yatmiyorsa? Her duygusunu uçlarda yaşayan ve sonucu ne olursa olsun bundan inanılmaz tatmin olan bir kadın için hissisleşmek ölümle eş değerdir. Hiç bir zaman da çok mantıklı kararlar alamamış biri olduğunu varsayarsak hayat adeta bir kaosa dönmüş demektir. Her gün inanmadığınız bir hayatın sabahına uyanıp hayaller kuramadığınız bir geceye yatmak..Ve bundan ötürü aynaya her baktığınızda duyduğunuz o acımayla gelen tiksinti hissi. Hayat ne ara bu kadar anlamsızlıklarla dolu rastlantısal seçimlere evrilebilmişti? İnsan ne yaşadığında bu kadar korkak birine dönüşür? Sonuçlarından korktuğu için veremediği kararların arkasında nasıl saklanır? Bir insan her gün bu kadar çürüyerek ne kadar yaşayabilir?

Sorulacak çok soru var. Peki bu kararsızlığın getirdiği karamsarlık kuyusundan çıkıpta tekrar varolmaya başlayacak biri ?