Karları küreyen adamın gözlerindeki pembe mutluluk tüm etrafımı sarmıştı. Gülümsemenin nadir yakıştığı adamlardan, dedim, onayladı. Cigarasını yaktığı zamanlar daha güzel gülerdi. Ve o gülerken ben binbir hatıranın arasından en tahammül edilebilir olanları seçerdim.
Karlar üst üste yığılmıştı. Yüzeysel bir adımla paralel bir şekilde kürüyordu karları. Ben hayatımda hiç paralel yürümedim, dedim. Biliyorum, sus, dedi. Toplum, dedim. Sus, dedi. Bahane edilebilir şeylerin tümünü sıraladım. Bir art niyet sezse biliyorum ki defedecek beni. İki çay karşılığında alıyorum gönlünü. Kızma diyorum, ben eksik bir adamım. Bir kolunu bir yerde bıraktığını düşün, diyorum. Evet, dün kolumu unuttum. Eve gelene kadar arandım durdum. Müzik dinledim, kahvede oturdum, sokak adlarına baktım. Kolum hala aklımda değildi. Kaybettiğimi anladığım ilk anda oturdum, ağladım.