Başka kimseye öfkelenemezdim böyle,

Dünyam yıpranıyor, dünyam buruşuk bir kağıda dönüyor ıslanmış

Yazıları seçemedikçe uzaklaşıyorum

Eğer bir ev, bir sen ve bir şans daha olsaydı benim için

Ben bu rutubeti solur ve üzülmekten geri kalmaz

Ve senden geri kalmazdım

Ağrıları severdim ve koşmak gerekse bile geriye

Bir sen ve bir ben daha olsaydı

Reçel kavanozları gibi neşeli olurdum


Çabalamakla olsaydı tüm gücümle iterdim şimdi

Şimdi reçel kavanozları gibi dirençliyim açılmamaya

Alışık birkaç sıcaklığını benimsiyorum ki unutmayayım

Zavallı bir tutumdan eline damlayan ve parçaları birleştirip de çıkaramayacağın bir acıyla hem de

Benim parçalarımla,

Şimdi tükenmem gerekse bile, günün birinde usansam bile bu şeylerden

Nasıl gidebilirim bilmiyorum


Zaten şimdi

Böyle somut bir acıya dönüşüp karşımda otururken bu sevgi,

Bir basmakalıp cümlenin koluna girip nasıl gideyim 

Kırmızı titrek bir çizgi çizmeye çalışırken ben aramıza,

Bir adım geriden ellerimi uzatmaya çalışmak

Ne bir zafer ne de yenilgi.